Kategoriler
Şehir

Eskişehir Seni ❤️ Seviyorum!

Çünkü,

“Eski” şehirleri severim. Sadece ismin yeter seni sevmem için.

Bir şehrin içinden nehir geçiyorsa sevgim katmerlenir.

Senin tam ortandan Porsuk, üstünden Sakarya, altından Sakarya, sağından gene Sakarya geçiyor. “Sakarya Türküsü” şiiri senin için yazılmış olmasın?

Coğrafya ufkumun geniş olmasını sağladığın için severim seni.

Klasik “Türkiye’nin Coğrafi Bölgeleri” ayırımını aşmışsın. Bir bölgeye değil, bütün bölgelere aitsin. Kuzeye doğru bir adım attığımda Karadeniz’deyim; Güneye biraz yürüdüğümde Akdeniz’in kokusunu, Batı’ya yöneldiğimde Ege’nin soluğunu, Marmara’nın yumuşaklığını hissedebiliyorum.

İpeksi çöllere açılan bir önsözdür uçsuz bucaksız bozkırın .

Anadolu’nun özü, özetisin adeta.

İstanbul’un ve Bursa’nın eşiğisin. İstanbul’un ve Bursa’nın kapılarına eşik olmak ne büyük bir onurdur; sen bunu bilirsin.

İnsan ufkumu genişleten şehirsin. Elbet severim seni.

Büyük Bozgun’dan canını kurtarabilen tatarlara, çerkeslere, boşnaklara, arnavutlara, Rumeli’nin dört bir yanından sürülen türklere, şimdi de araplara, kürtlere kucak açtın.

Dağılmışız ama sen de toplanmışız bir bakıma. Nasıl sevmem seni!

Sahte dirilişlerin uzağında, gerçek dirilişin başladığı yerdesin. Yüce Devletin ilk başkentisin.

Hangi şehir Yunus, Seyyid Battal Gazi, Nasrettin Hoca triosuna sahip? Yunus’un sevgisi, Battal Gazi’nin yiğitliği, Nasreddin Hoca’nın esprisi var tarihsel genlerinde. Kadınlar ne diye seviyorlar seni sanıyorsun? Neden koşa koşa sana geliyorlar?

Toplumsal ve tarihi bilinçaltımız sensin Eskişehir.

Havanı severim senin. Çok havalı olman ayrı bir konu. Bildiğin havadan söz ediyorum. “Bizim memleketin bir soğuğu olur” diye söze başlayanlara anında soğukla ayaz sözcükleri arasındaki farklılığı öğreterek kelime dağarcıklarını genişleten şehirsin.

Yaz akşamlarına bayılırım. Gündüzlerin ne kadar sıcak olursa olsun, akşam vakti erdi mi serin, taze, berrak havanla sıkıntımızı alır, rahatlatırsın bizi.

Pek az insanın farkında olduğunu sandığım gün batımlarını seviyorum senin. “Akşam, yine akşam, yine akşam” diye mırıldanıp duran şairler sana bir uğramalıydılar akşam vakti şiirlerini yazmadan önce.

Cemal uğramış gerçi. Ama o da “Beş kuruşluk bir kasım akşamı” deyip geçmiş Köprübaşında batan güneşe. Cemal işte, aklı Sıdıka’da, n’apsın!

Havanı severim de suyunu sevmem mi?

Senin göğünü severim.  Şiirsellik olsun diye söylemiyorum inan. O ne güzel, ne parlak, ne pürüzsüz-pussuz, ne aydınlık maviliktir öyle! Bir yaz ikindisinde, sessiz sakin bir köşende, sırt üstü uzanıp  o sonsuz maviliği seyre dalmalı ve  içten gelen bir sesle Şâkir gibi  “Ah, Güzel Bir Gün” demeli insan.

gunbatisBunun, yani Eskişehir göğünün güzelliğinin bilimsel bir açıklaması da vardır eminim. Araştırmak lazım. Nem oranının düşüklüğü, güneşin Eskişehir’e özel açısı, rakımın optimum yüksekliği falan, filan geliyor benim aklıma. Görüyorsun gökyüzünün güzelliğinin benim sübjektif algımla ilgili olmadığını, bilimsel bir gerçeklik olduğunu kanıtlamak için nasıl da zorluyorum bilimi ve evet acemi şairliğimi. Çünkü seviyorum seni.

Bağrında sakladığın gizli cennetlerini seviyorum senin. Saklı olmalarını ayrıca seviyorum. Günü geldiğinde yapacağını bildiğim sürprizlerini daha daha seviyorum.

Sanki sonsuz bir gençlik yaşıyor sokaklarında. Görenler “Bu şehirde yaşlılara yer yok mu?” diye soruyorlar. Onlar Hamamyolunda şimdilik! Ama yakında orası da gençlerle dolacak. “Severler güzeli genç ise” demişler! Sen öylesin.

Eskişehir! Sen var ya sen! Sen çok “kompakt” bir şehirsin. “Seni kompakt seni!” diye yanaklarını sıkmak istiyorum.  Sıkışık bir şehir olman, derli-toplu olmanı sağlıyor öte yandan. Küçük bir alana ne çok şey sığdırmışsın? Her şeyi çarşıda halledebiliyoruz bu kompaktlığın sayesinde. İş, alış-veriş, resmi daire, yeme-içme, gezip-tozma vs. vs. Hepsi küçük bir daire içinde halloluyor. Teşekkürler Eskişehir!

Ama, lakin, fakat (bir köşe yazarı andı beni) trafiğin berbat! Olsun! Nerenin düzgün ki! Sonuçta en fazla yarım saatte çıkabiliyorum en berbat halinden.  Senin yarım saatte çözülen berbat trafiğini seviyorum.

İnanmayacaksın belki ama! Savaş uçaklarının  sözcüklerle ifade edilemeyecek o korkunç seslerini seviyorum. Daha doğrusu günlük işlerimize dalmışken, beklenmedik bir anda bizi rutin olandan vahşi bir biçimde çekip almasını seviyorum o cayırtıların. İtiraf edeyim, sana yabancı olanları yerlerinden hoplatmalarını ayrıca seviyorum.

Eskişehir, seni seviyorum!

Benim şehrimsin. Nereye gidersem gideyim, sonunda hep sana dönmüşüm. Kaderim olmuşsun! (Burada şair her tatil ve izin sonrasında herkesin yaptığı gibi evine döndüğünü anlatmak istiyor, ama biraz heyecana kapılıyor.  😆)

 

 

Seviyor…sevmiyor…seviyor….sevmiyor….sev…

Geliştirici: Recai Dönmez

Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünde öğretim üyesiyim. Eskişehir'de yaşıyorum. Burada başta "Eskişehir" olmak üzere, genel olarak şehir, sanat, kültür, üniversite, gezi izlenimleri ve "ne olacak bu memleketin hali?" konularında yazılarıma rastlayabilirsiniz.

13 replies on “Eskişehir Seni ❤️ Seviyorum!”

Benim de gönlümde Eskişehir var. Niye mi? Bakınız kısaca yazayım. Bir kere soğuk iklimini seviyorum, insanın enerjisi hep çok yüksek bu kentte, tıpkı Kuzey ülkelerinde olduğu gibi…

Hele yeşili…Şu ülkemizde kent ormanı olan kaç kent var acaba? Asırlık ağaçları ile, 19. YY İstanbulundaki Boğaziçi gibi…Hani Abdülhak Şinasi Hisar “Boğaziçi Mehtapları”nda yazar..Ben her kent ormanına gidişimde ve diğer parkları gezdiğimde, aklıma bu muhteşem eser ve onun “tabiat sevgisi” bölümü gelir…

Beğen

Eskişehir’i çamurlu günlerinden beri seviyoruz ama sizin yazınızla daha da şımarık bir Eskişehir gördüm. Eskişehir’e emeği geçenleri, Eskişehir’e gelip bozmadan gidenleri de seviyoruz Elinize sağlık.

Liked by 1 kişi

Sevgili Recai Hocam
Diğer yazılarınızı olduğu gibi bu yazınızda büyük bir zevkle okudum. Elinize, yüreğinize sağlık. Sonradan Eskişehirli olan birisi olarak seni çok seviyorum güzel Eskişehirim…
Gürsel Gür

Liked by 1 kişi

Ben sevemiyorum; çünkü, son dört yıldır tekerlekli sandalye kullanmak zorundayım. Şehrin göbeğinde oturmama karşın caddelerde, sokaklarda, kaldırımlarda sandalyeyle ilerlemek olanaksız. Odunpazarı belediyesi 2015 yılında sokakları baştan yarattı. Hangi akla hizmet bilemiyorum sokaklar kare taşlarla döşendi, kaldırımlara da arabaların park etmesini engellemek için çirkin yeşil direkler dikildi. Bu koşullar, tekerlekli sandalyeme zarar verdiği için sandalyem kırıldı. Sadece sokaklar değil, caddeler de çukurlarla yamalarla dolu. Dümdüz tek bir yol yok.
Şehre yüksekten bakınca güzel görünüyor; ama, aşağıdan bakınca hiç de güzel değil.

Liked by 1 kişi

Sevgili Hocam, öyle güzel yazmışsın ki bize bir şey bırakmamışsın… Burada doğmuş olmak ve ömür geçirmek, sonunda da “muhtemelen” burada toprağa karışmak bu şehri sevmemizin en önemli sebebi ve sonucu bence, yoksa çoktan çekip giderdik başka yerlere… Yahya Kemal’in İstanbul için söylediğini biz Eskişehir için söyleyelim. “…Başka şehirlerin en güzel tarafı, Eskişehir’e dönüşleri…”

Liked by 1 kişi

Sayın Hocam,
Eskişehir güzel insanların yaşadığı güzel ve huzurlu şehir. Ancak son zamanlarda yollarda caddelerde insanların birbirine karşı tutumlarından dolayı biraz keyifsizim. Öğrencilik hayatımın geçtiği, iş hayatımın geçtiği kısaca ömrümün geçtiği bu şehrin daha güzel ve daha yaşanılacak bir yer olmasını bekliyorum.

Liked by 1 kişi

Sayın Hocam,
Eskişehir’i seviyorum çünkü,
Yaşanası güzel bir şehir…
5 ve 2 yaşında kızlarım Elif ve Gökçe burada doğdu…
Yazın akşamları 15 derece… ‘Klimalışehir’
Önemli şehirlere yakın, çağı yakalamış..

Liked by 1 kişi

-‘Moda’ya ne kadar uymaya çalışırsa çalışsın- ‘demode’ kalan bir tarafı var bu şehrin, -mış gibi yapmayan özgüvenli, özgün bir tarafı var. Yumuşaklıkla saran, sevgiyi dokunulabilir kılan dingin bir tarafı var. Telafisi mümkünsüz denizsizliğine-mavisizliğine rağmen, bir ‘ona karışma isteği uyandırma’ gücü var.. Sevdiren bir hâli var.. Seviyorum n’apayım!..

Liked by 1 kişi

Değerli kardeşim, kalemine sağlık. Uygarlığı ve hoşgörüsü ile güzel kentimizi, pek güzel betimlemişsin. Eskişehir’i seviyoruz.

Liked by 1 kişi

Sevgili hocam, elinize sağlık. Eskişehir’i sevme sebeplerimizi en güzel şekilde yansıtmışsınız. Ben Eskişehir’i seviyorum çünkü Eskişehir Anadolu’nun çok renkliliğine, çok kültürlüğüne ve hoşgörüsüne iyi bir örnek.

Liked by 1 kişi

Hocam yazınız benim bir anımı çağrıştırdı: o dönem İngilizce kursunda Alan diye bir eğitmenimiz vardı. Biri Eskişehir hakkında fikrini sordu. Adam anlatıyor, anladım ama tam söyleyemedi; kompakt dedim.
“that’s right compact city” demişti.

aklın yolu birmiş.

Liked by 1 kişi

Yorum bırakın