Kategoriler
Üniversite

Emekli Hocalar Sorunu

2Sorun yok aslında. En azından bizim fakültede (İİBF’de) bir sorun yok. Emekli hocalarımız başımızın tacı. Eskiden olduğu gibi odalarında oturmaya devam ediyorlar. Derslere de giriyorlar. Elimizden geldiğince onlara “emekli” olduklarını hissettirmemeye özen gösteriyoruz. Genç öğretim elemanlarımız onlara karşı her zamanki saygılı tutumlarını sürdürüyorlar. Bizim kültürümüzde başka türlü davranmaları zaten mümkün değil.

Amerika Birleşik Devletlerinde de şartlar elveriyorsa emekli profesörler oda ve kütüphane gibi imkanlardan yararlanmaya, ihtiyaç varsa ders vermeye devam ederler. Biliyorsunuz orada emekli hocalara özgü, kulağa hoş gelen unvanlar da kullanılır (professor emeritus). Kadınlar için “professor emerita” denildiği de olurmuş. İşin içine Latince girince sözcükler başka bir havaya bürünüyor. Aslına bakarsanız sözcüğün kökeninde “hizmet dışı” ya da “hizmetini tamamlamış” gibi anlamlar bulunuyor. Ama zaman içinde bazı profesörlere ilave bir saygınlık kazandıran bir unvana dönüşmüş bu sözcük. Biz de fakülte olarak bugüne kadar şartlarımız elverdiği ölçüde emekli hocalarımıza adı konulmamamış bir emeritusluk duygusu yaşatmaya çalıştık.

Öyleyse, neden “sorun” sözcüğünü kullandım? Yanıtı basit. Ele alınması gereken bir “durum” anlamında kullandım bu sözcüğü. Emeklilik her kamu görevlisinin ömrü yeterse tadacağı bir durumdur. İtiraf ediyorum biraz da dikkat çeksin diye bu kışkırtıcı başlığı seçtim.

Her ne kadar öğretim üyeliğinden emekli olmayı herhangi bir memuriyetten emekli olmakla bir tutan anlayışı benimsemiyor olsak da, sonuçta ortada emeklilik diye bir realite var. En azından hukuki bir durum var.

Emekliliğin pek çok insan için hüzün verici olmasını anlayabiliyorum. Aslına bakarsanız, insanın hayatında açılan yeni bir kapıdır emeklilik. Ama çoğumuz kapanan kapıya üzgün üzgün bakmaktan, bizim için açılmış yeni kapıyı gözden kaçırırız. 

fethiAkademinin üçüncü nesli diyebileceğimiz bir kuşak emeklilik yaşını benim dekanlığım döneminde doldurmuştur. Bu nedenle bir hayli izlenim edindim bu konuda. Bunlardan bir kısmını paylaşmak istiyorum sizinle.

Emekli olan hocalarımıza hatıra olsun diye bir hediye vermek adettendir. Hediye seçmek ise, çoğu kişi bilir, başlı başına tedirgin edici bir iştir. Emekli olan birine hediye seçerken bu tedirginlik katlanır. Sunacağınız armağanı belirlerken biriminizde minik bir arama konferansı düzenlemenizi öneririm. Örneğin, bir keresinde bölümlerimizden biri emekli olan hocamıza hediye olarak kol saatinde karar kılmıştı. Saati görünce elimde olmadan gülümsemiştim. Emekli olan biri için zamanın çok fazla önemi kalmaz çünkü. Hatta, zamanı hatırlatacak nesnelerden özellikle kaçınmanın daha incelikli bir davranış olduğunu düşünürüm.

Bir de söylev meselesi var ki çok çok dikkat edilmesi gereken bir konudur. Sözcükleri seçerken, doktora tezinizi yazarken gösterdiğinizden daha özenli olmalısınız. Aksi halde, bir vefa borcunu yerine getiriyorum derken, hiç aklınızdan geçirmediğiniz halde kırıcı bir insan olduğunuz yüzünüze söylenebilir. Bu tür seremonilerde tekrarlanan klişe sözler de sizi kurtaramayabilir. Başıma geldiği için biliyorum.

Şair “her ölüm erken ölümdür” demiş ya. Bu duygu emeklilerde de vardır. Onlar için de her emeklilik erkendir. Her emeklinin daha yapacak çok işi, sunacak çok hizmeti vardır. Konuşmanızı hazırlarken gözden uzak tutmamanız gereken ana fikir bu olmalıdır. Burada benim yer verdiğim dizeyi ise sakın kullanmayın. Şiirler, dizeler farklı algılara çok müsaittir. Kaş yapayım derken göz çıkarabilirsiniz.

Bana kalırsa, en iyisi bu tür konuşmalar yapmaktan kaytarmanın yolunu araştırmaktır. Mümkünse bu işi sevmediğiniz ama nutuk atmaktan hoşlanan bir kişiye havale edin.

Üniversite hocalarına pek uymaz ama yazıma bir fıkra ile son vereyim. Bir emekli şöyle demiş: “Uyandıktan sonra işe gitmek zorunda olmamayı o kadar çok seviyorum ki bunu günde bir kaç kez yapıyorum.”

Geliştirici: Recai Dönmez

Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünde öğretim üyesiyim. Eskişehir'de yaşıyorum. Burada başta "Eskişehir" olmak üzere, genel olarak şehir, sanat, kültür, üniversite, gezi izlenimleri ve "ne olacak bu memleketin hali?" konularında yazılarıma rastlayabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s