Kategoriler
Gezi

Sicilya’nın Renkleri, Sesleri ve Türküleri

İtalya, siyasal birliğini ancak 1871 yılında sağlayabilmiş. Bu yüzden olmalı, halâ her bölge kendini diğerlerinden farklı görüyor. Deniliyor ki, sorsanız kendilerine “İtalyan” demezler; ait oldukları bölge veya şehirle kendilerini tanımlamayı tercih ederler. Milanolu, Romalı, Venedikli gibi. Sanırım bu eğilim İtalya’nın en uç bölgesini oluşturan Sicilya’da çok daha güçlü.

Sicilya, biliyorsunuz Akdeniz’in ortasında bir ada. Büyük, güzel, yeşil bir ada. Yolların kesişim noktasında olduğu için tarih boyunca pek çok uygarlığın etkisinde kalmış. Adanın kimliğini coğrafyanın yanı sıra farklı uygarlık iklimleri belirlemiş. Grek, Roma, Bizans, İslam medeniyetleri ve Norman istilası derin kültürel/sosyolojik izler bırakmış adada. Bunlara Rönesansı, Osmanlıların Akdeniz hâkimiyetini ve ana kara durumundaki İtalya’nın karmaşık yakın tarihini eklediğinizde hayli renkli bir ülke manzarası çıkıyor karşımıza.

İtalya’nın gölgesinde kalmış, onun kadar turistik ilgi çekmeyi başaramamış Sicilya’nın hayli renkli olduğuna kuşku yok. Ama, Akdeniz’in ortasındaki bu adanın Hind uygarlığıyla da bir bağlantısının olduğu söylenseydi, her halde bir parça kuşkuyla bakardım muhatabımın yüzüne.

Nitekim, öyle de oldu. Açıklayayım:

Sicilya’da konuşulan dilin İtalyancanın bir lehçesi olduğunu düşünüyordum adaya gitmeden önce. Milazzo Kalesini gezerken tesadüfen karşımıza çıkan bir ekspozisyon dolayısıyla, adada konuşulan dilin İtalyancadan hayli farklı “Sicilyaca” denilen bir dil olduğunu öğrendik. İtalyan olduğunu düşündüğüm sanatçı (çünkü o ana kadar gördüğümüz Sicilyalılara pek benzemeyen uzun boylu, beyaz tenli biriydi) üzerine basarak Sicilyacanın köken olarak Hint-Pakistan dillerine dayandığını söyledi. “Ayy, inanmıyorum!” der gibi baktığımı görünce, iddiasını kanıtlamak için Sicilyaca bir sözlüğün ilk sayfasını açtı ve oradaki bir sözcüğü gösterdi. Gerçekten sözcüğün Hintçe karşılığı Sicilyaca olanla nerdeyse aynı, İtalyancası ise tümüyle alâkasızdı. Tek kelimeyle ikna oldum! Sonuçta gelip geçici bir turisttim orada. Bilimsel araştırma gezisi yapmıyordum. Bir italyanla Sicilya dilinin kökenini tartışacak durumda da değildim.

Fakat italyan sanatçı bununla yetinmedi. İlginç bir şey daha söyledi….

4e0f8805-562f-4c8b-9a01-5d62e27bc47f
Sicilya Bayrağı ve Şiva

İtalya, bayraklara çok meraklı bir ülke. Her bölgenin, hatta her şehrin kendine özgü bayrakları var. Bunlar içinde bize en tuhaf geleni Sicilya bayrağıydı. Kafadan bacaklı bir figür var bayraklarında. Adam dedi ki, “Sicilya bayrağındaki bu sembol Hint mitolojisindeki Şiva’dır.”  İşte, o ana kadar zihnimi meşgul eden tuhaf görünümlü bu bayrağın sırrı benim için birden çözüldü. Adam kesinlikle haklıydı. Heyecandan Esra’ya, Hint dansçılarının el-kol hareketlerini yaparak Şiva’nın ne olduğunu açıklamaya başlamışım. Gerçekten, Sicilyalılar arasında Hintlilere benzeyen çok sayıda insan gördük. Sicilyalılar genel olarak esmer insanlar. Tabii bu esmerlik Akdeniz esmerliği de olabilir. Hemen bir adım ötelerinde koskoca Afrika kıtasının uzandığını da unutmayalım.

29b6615a-73cf-40e0-b9c3-e4d6e18d41f8

Bir de Arap etkisi var. Arap etkisi öyle mitolojik şeylere dayanmıyor üstelik. Müslüman Araplar mühürlerini mermer sütunlara basmışlar. Sicilya’nın geçmişinde bir kaç yüzyıl süren bir İslam Dönemi bulunuyor. İtalyan kaynaklarına göre bu dönem 827-1090 yıllarını kapsıyor. Anladığım kadarıyla Endülüsle kıyaslanabilecek bir dönem bu. İslam geçmişinin izlerine gezimiz sırasında biz de pek çok yerde tanık olduk. Sicilya’nın İslam geçmişi bazen bir mermer sütun üzerine kûfi hatla işlenmiş bir ayet olarak, bazen de bir İslam mabedinin temelleri üzerine inşa edilmiş bir katedral veya kilise içindeki kalıntılar olarak, bir keresinde de halâ suları akan bir çamaşırhane olarak karşımıza çıktı. Bazı şehirlerde Arap Mahallesi (Quartiere Arabo) olarak isimlendirilen yerler dahi bulunuyor. İspanya’da olduğu gibi Sicilya’da da pek çok yer ismi Arapça orijinalinin bozulmuş biçimiyle varlığını sürdürüyor. Arap hakimiyetine Normanlar son vermiş. Bir kaynakta Norman istilası başladığında Sicilya’nın yüzde sekseninin müslümanlardan oluştuğunu okudum.

img_4891
San Piero’da Arap Mahallesini gösteren tabela. Arka planda eski bir manastır görülüyor. 

Sicilya’da doğan Arap şair İbn Hamdis (1056-1133) Norman istilası ve Arapların Sicilya’dan sürülüşünü -İngilizcesinden çevirebildiğim kadarıyla- bir şiirinde şöyle dile getirmiş:

Kurtların ormanları silip süpürmesi gibi
yaktılar yıktılar istilacılar
her ne buldularsa adamızda
... Ey deniz, neden ayırıyorsun beni yurdumdan
...Yelkenlerimi yeniden sana açmak isterdim sevgili Sicilyam ...

Meraklısına not: İbn Hamdis’in bir kaç şiirini “Poetry Explorer” isimli sitede bulabilirsiniz.

Peki bizden, yani türklerden ya da osmanlılardan ne kalmış Sicilya’ya? Bizden de bir ses, bir haykırış, bir türkü, bir ninni kalmış!

Mamma mia li turchi!” sözünü duymuşsunuzdur. “Anneciğim, türkler geliyor!” diye çevirebiliriz. 16. yüzyıldaki türk korkusu ya da tehditi dolayısıyla bütün İtalyanların diline yerleşmiş bir söz. Ama ben bu klişe laftan söz etmeyeceğim.

Sicilya’da San Piero isimli bir kasabada kaldık. San Piero’yu size daha sonra anlatmak istiyorum. Kaldığımız daireyi bizim için hazırlayan Graziella isimli yaşlıca bir hanım Daniela’ya türklerle ilgili çok eski bir halk şarkısından söz etmiş. 16. yüzyılda Osmanlı denizcilerinin Akdeniz’in kuzey sahillerinde yarattığı korku ve endişe sonucunda ortaya çıkan bu halk şarkısının günümüzde halâ Sicilyalı ihtiyar bir köylünün dilinde dolaşıyor olması bizi çok heyecanlandırdı. Youtube kanalında bu halk şarkısının bir yorumunu bulduk. Farklı lehçelerde başka versiyonları da varmış.

Nasıl? Melodi fena değil di mi? Sözlerini de merak etmişsinizdir benim gibi. Muhtemelen Avrupalıların bin yıllık “Türk takıntısı” (ossesione turca) ile ilgili olduğunu da tahmin etmişsinizdir bu türkünün. Arjantinli yazar ve filozof Jorge Luis Borges, “korkunç türk” imajının Batı Avrupa tarafından yaratıldığını söyler. Gerçekten, olumsuzluklarla yüklü bu “Türk” imajının oluşması için Avrupa çok etkin bir şekilde çalışmış ve onu bir propaganda unsuru olarak politik bir çerçeve içinde başarılı bir şekilde kullanagelmiştir. Öte yandan, 16. Yüzyılın ilk yarısındaki fetihlerde, Osmanlı-Habsburg rekabeti sürerken bu korkutucu imaj bizim de işimize gelmiş olabilir.

Neyse, lâfı uzatıp tadımızı kaçırmayalım. Belki eğlenceli bir şeyler buluruz Sicilya türküsünde.

Daniela, sağolsun Sicilyacadan İngilizceye çevirdi. Ben de oradan Türkçeye aktardım. Suyunun suyu oldu, kusura bakmayın. Elimizdeki imkânlar bu kadar! Artık kafiye-uyak aramayın.

Sicilya dolaylarından bu 500 yıllık türkünün orijinal ilk kıtası şöyle:

Allarmi, allarmi la campana sona,
li Turchi su' sbarcati alla marina!
Cu havi 'i scarpi rutti si li sola,
io mi li risulai stamatina.
Alarm, alarm, çanlar çalıyor
Türkler sahile çıkıyor!
Pabucu eskiyenler tabanları yağlıyor
Ben ki yaptım o işi sabah erkenden
* * *
Silahları kapın, koşun, gençler
İhtiyacımız var herkese ve cesarete
Büyük yılan mağaradan çıktı:
Bu rezil Türkler nerden başımıza geldi?
* * *
İnin kumsala, duymuyor musunuz silah seslerini?
Büyük yılan mağaradan çıktı
Ölüm kalım zamanıdır şimdi
Nasıl da düştük bu hallere!
* * *
Sultan işte orda, çalıyor kapıyı
Bir yakalarsa bizi, yutar kalbimizi
Aptallar sürüsü gibiyiz,
Delirttiler hepimizi.
* * *
Kimi haç çıkardı, kimi ... söylemeyeyim şimdi
Ah bu rezil Türkler, nerden başımıza geldi?
Kimi kaçar, kimi dağlara tırmanır
Kimi de ..... altına saklanır.
* * *
Almanya vaftiz annem olmak istedi,
Dünyanın en zengini olsa da,
Ve sen, zavallı Dağım, bu toz duman arasında
Sorsalar söyleyemeyiz yüksek misin yoksa ufacık mı.
* * *
"Ne güzelsin sen Messina!" 
"Messina, seni ellerimde istiyorum!" dedi Türk
Zincirler altındaki köle yanıtladı:
"Messina güçlüdür, alamaz hiç kimse onu."
* * *
Küçük kaleleri vardır sahilde,
Armağanlar getiren Kurtarıcı,
Ve Don Brasco ateşler tüfeğini
Kanatsız uçurur erkekleri
* * *
Sultan işte orda, çalıyor kapıyı
Bir yakalarsa bizi, yutar kalbimizi
Aptallar sürüsü gibiyiz,
Delirttiler hepimizi.

Geliştirici: Recai Dönmez

Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünde öğretim üyesiyim. Eskişehir'de yaşıyorum. Burada başta "Eskişehir" olmak üzere, genel olarak şehir, sanat, kültür, üniversite, gezi izlenimleri ve "ne olacak bu memleketin hali?" konularında yazılarıma rastlayabilirsiniz.

9 replies on “Sicilya’nın Renkleri, Sesleri ve Türküleri”

Hocam yaklaşık iki yıl önce ben de Sicilya’da çok güzel yerler gezmiştim. Anılarım tazelendi ve bölge insanının ne kadar güzel ruhlu olduğunu bir kez daha hatırladım. Şarkı için de teşekkürler

Liked by 1 kişi

Sicilya adasına gitmeden hemen önce tümünü okumak için saklamıştım. Zamanı geldi, değerli bilgi için teşekkürler.

Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s